7 Aralık 2013 Cumartesi

HÜRRİYET BUMERANG İYİ İÇERİK ATÖLYESİ

Beni instagram ve twitter üzerinden takip edenleriniz biliyordur, geçen perşembe günü Bumerang'ın düzenlediği İyi İçerik Atölyesi'ndeydim. Etkinlik saatinden 1-2 saat önce sevgili blogger arkadaşım Evde Yazar ile buluştuk ve etkinliğe birlikte gittik. Hilton Convention Center'da kapıda giriş kartlarımızı aldıktan sonra alt katta, dışarıdaki soğuğa rağmen içimizi ısıtacak sıcak içecek ikramıyla etkinlik saatini beklemeye başladık.
Atölye başlayıp salona geçtiğimizde epey katılımcı olduğunu gördük. Atölyeye, konusunda uzman bir çok isim katıldı. 
Açılış konuşması Boomads Genel Müdürü Onur Kabadayı tarafından yapıldı. Daha sonra Almanya Blog ekosistemi ve Bild Digital & Boomads işbirliği konusuna değinmek üzere Stylebook Ürün Müdürü Juliane Grunwaldt ile tanıştık. Kendisi Almanyadaki blogların işleyişleri hakkında ilginç bilgiler verdi. Ortalama bir popülaritesi olan blog yazarlarının ayda 300€ civarında kazandığını, oldukça popüler yazarların ise kazançlarının ayda 1000€'u bulduğundan söz etti. Yarım saat kadar, Almanya blog dünyasındaki gelişmeleri takip ettikten sonra Vatandaş gazeteciliği ve Yeni medya düzenine bakış konusuna geçildi. Hürriyet Web Koordinatörü Bülent Mumay, Hürriyet Tablet ve Mobil Koordinatörü Emre İskeçeli ve Hürriyet Yayın Koordinatörü Emre Oral özellikle vatandaş gazeteciliği hakkında fikirlerini sundular. Vatandaş gazeteciliğinin ne kadar önemli olduğunun Gezi Olayları sırasında daha da net anlaşıldığını, sosyal medyayı kullanan herkesin aslında birer muhabir olduğundan söz ettiler.
Bu keyifli sohbetten sonra, birçok blog yazarı tarafından heyecanla beklenen Ceyhun Yılmaz, Geleneksel Medyanın Sosyal Medyaya Entegrasyonu hakkında kısa ama çok net bir konuşma yaptı. Kısa konuşmasında en çok akılda kalan cümlelerin başında "Bloggerlar Ronin gibi." oldu. "Dilediklerini diledikleri şekilde yazabilirler, bütün blog yazarları kendi işlerinin patronları" diyerek, aslında bir çok yayın organına göre bloglarımızda ne kadar da özgür olduğumuzun farkına varmamızı sağladı. Ceyhun Yılmaz'dan sonra Garanti Bankası Şubesiz Bankacılık Birim Müdürü Deniz Güven, yeni mobil bankacılık ürünlerinden ve getirdikleri yeni teknolojilerden bahsetti. Daha sonra aslında ara verilmesi gerekirken programda bir değişiklik oldu ve Dijital Medya Pazarlamasında İçerik Pazarlamasının yeri'ni anlatmak üzere Mec Global'dan Eda Önsel ve L'oreal'den Beyza Kapu sahneye geldiler.
Beyza hanım içerik yaratmakla ilgili de bir konuya değinip içerik yaratımındaki en önemli özelliğin samimilik olduğunu söyledi. Aynı zamanda trend içerikler oluşturup trend yaratmanın bloggerlar için daha kolay ve daha önemli olduğunu da dile getirdi. Bu konudan sonra ara verildi. Biz o arada dışarı çıkıp biraz temiz hava almak istedik. Yaklaşık 10-15 dakikalık bir aradan sonra konu Sosyal Medyada Kişisel Marka Yönetimi idi. 
Hürriyet Dijital Pazarlama Çözümleri Koordinatörü Haymi Behar moderatörlüğünde Arda Erdik (Kedi Zihni), Deniz Berdan, Ayşe Arman ve Ömür Özdemir (CeriLevis) ile başladı panel. Bu panel, hasta olduğunu belirtmesine rağmen, Ayşe Arman sayesinde oldukça neşeli bir hal aldı. Sohbetten kısa kısa notlar:

"Twitter, instagram ve diğer bütün sosyal medya araçlarını seviyorum. Yıllar önce bana teşhirci demişlerdi, artık hepimiz teşhirciyiz!" (Ayşe Arman)

"Önceden bir imza atar mısınız derlerdi, artık bir twit atsan da olur diyorlar." (Ayşe Arman)

"Sosyal medya hesaplarımda kesinlikle ürün tanıtımı ve reklam yapmıyorum. Çünkü samimi bulmuyorum." (Ayşe Arman)

"Daha cesur, daha özgür, daha çılgınca şeyler yapalım istiyorum. İnsanları kışkırtmayı seviyorum." (Ayşe Arman)

"Bloglar halka açık kişisel günlükler gibi." (Deniz Berdan)

"Daha niş marketlere hitap ettiğim için sosyal medya çok avantajlı." (Deniz Berdan)

"Sosyal medya sayesinde daha popüler oldum. Bu kadar önemli olduğunu hiç düşünmemiştim." (Deniz Berdan)

"Twitterda kendi ismimle açtığım profilde, insanlarla gerçek hayatta tanışmaya başladıkça otosansür uygulamaya başladım. Bu yüzden Kedi Zihni'yi açmıştım. O da deşifre oldu." (Arda Erdik)

"Twitter benim oyun alanımdı." (Arda Erdik)

"Sosyal medyada kalıcı olabilmek için tutarlı olmalısınız. Yazım diliniz, kullandığınız fotoğraf gibi." (Arda Erdik)

"İlaç mümessiliydim 4 yıl öncesine kadar. 2. evliliğim ve her şey kötü giderken twitterla tanıştım." (Ömür Özdemir)

"Bu ismi seçme nedenim karakteri sevmem." (Ömür Özdemir)

"Twitter'ı aracı olarak kullandım. Hala onunla bir yerlere gelmeye çalışıyorum." (Ömür Özdemir)

"Google'da isminizi yazdığınızda çıkan sonuçlar sizin karneniz. Kişisel marka denen şeyin karnesi Google'da." (Ömür Özdemir)

"Gezi olaylarıyla birlikte hepimiz daha paylaşımcı daha transparan olduk." (Ayşe Arman)

Bu panele Ertuğrul Özkök'ün de katılacağını sanıyorduk fakat kendisi panele katılmadı. Nedeni bize de söylenmediği için bilmiyorum malesef. Bu panelden sonra son olarak, Kriz İletişimi konusunda bilgilendirmek amacıyla Edelman Firması Yöneticisi Björn Sievers'i dinledik. Kendisi "Kriz zamanlarında değişimler yaratın" "Her zaman çok dikkatli dinleyin" "Sosyal medyadaki itibarınızı düşünün" gibi kriz zamanlarında aslında bolca unuttuğumuz önerilerde bulundu. Bu konuyla birlikte İyi İçerik Atölyesi bitti ve akşamki ödül töreni için Babylon'un yolunu tuttuk. Fotoğraflarla birlikte bu yazı oldukça uzun sürdüğü için onu diğer yazıda yazacağım. Görüşmek üzere...

1 yorum:

Yorumlarınız benim için önemli. Teşekkürler