Yaklaşık 3 hafta kadar önce aldığım bu kitabı nihayet okuma fırsatı bulduğumda biraz önyargılıydım, türünden ötürü. En son okuduğum öykü kitabından bu yana neredeyse 10 yıl kadar geçti. 10 yıllık süre zarfında ilgim genelde gerilim-polisiye kitaplarındaydı fakat, bu kitabı rafta görünce dayanamadım. İlk olarak tabii ismi dikkatimi çekti. Tanrı olmak isteyen otobüs şöförü, nasıl yani? Etgar Keret ismini daha öncede duymuş fakat kitaplarıyla tanışma fırsatnıı bulamamıştım. Bu kitabı rafta görünce hemen yazarı hakkında da internette kısa bir araştırma yaptım ve öykülerinden esinlenerek birçok kısa film çekildiğini okudum. Eğitimimi sinema üzerine yaptığım için bu yazarı benim için daha da bir cazip kıldı...
Etgar gerçekten farklı bir yazar. Kitaptaki kara mizah örneği öyküler hem etkileyici hem biraz garip. Okurken sürekli aklımdan geçen şey "çok garip ama çok da güzel" oldu. Öyküleri okuduğunuzda aklınızda kalanlarla aslında, öykülerin ilginçliklerinden öte derin bir alt metni olduğunu da farkediyorsunuz. Öykülerin hepsinin ayrı bir tadı var ama öykülerin birinde geçen şu satırlar beni çok etkiledi.
"İki tür insan vardır, duvar yanında uyuyanlar ve onları yataktan aşağı iten birinin yanında uyuyanlar."
Hayat tam da yukarıdaki satırlarda yazıldığı gibi değil mi? Etgar bu zamana kadar okumamış olduğum için üzüldüğüm yazarlar arasında yerini çoktan aldı. En kısa sürede diğer kitaplarını da okuyup yorumlarımı paylaşacağım. Gönülden tavsiye edebileceğim bu kitabı sizin de deneyimlemeniz dileğiyle...
Okuma listemde bu kitap da var. Ay benim şu uuuupuzun kitap listem. )) Sen beğendiysen ön sıralara da çekilecek demektir. Teşekkür ediyorum Esracığım . Keyifli kitapları bizimle hep paylaşman dileğiyle.
YanıtlaSil