26 Şubat 2014 Çarşamba

HAYATIMIZIN BİR PARÇASI TEKNOLOJİ...

Nereden nereye... Siyah beyaz televizyonlardan, okul kapansa izin çıksa da oynasak dediğimiz atarilerden günümüz teknolojisine. Herhalde o teknoloji yoksunu günlerde, kimse gün gelecek bir tuşla dünyayı dolaşabileceğiz diye düşünmemiştir. Teknoloji bu kadar ilerleyince hepimizin de yeni gözdeleri oluştu. Ben de size kendiminkilerden bahsedeceğim. Ve işte ilki:
Tanıştırayım iPad Mini Retina. Son dönemlerde başımıza gelen en güzel şeylerden. 7.9 inç retina ekranı, yüksek çözünürlüğü ve hafifliğiyle diğer iPad'lerden oldukça farklı. Günlük hayatta her daim yanımda bulundurduğum, maillerimi kontrol ettiğim, boş zamanlarda oyun oynadığım, müzik dinlediğim, Facetime özelliği ile dilediğim yer ve zamanda arkadaşlarımla konuştuğum bu cihaza ben Turkcell 3G'li Tablet Festivali avantajıyla sahip oldum. 
 Ben iPadimi yaptığım gezilerde fotoğraf çekmek, internetten gerekli araştırmaları yapmak, gerekirse Maps özelliğiyle güzergah belirlemek gibi önceden 3 ayrı araca gerek duyarak yaptığımız işlemler için de kullanıyorum. Tabiki iPad'inizi dışarıda dilediğiniz gibi kullanabilmek için bir de Sim card sahibi olmalısınız. Ben Turkcell'e aylık sadece 29 TL ödeyerek sınırsız bağlantı hakkımı kullanıyorum. Sokakta, parkta, modem bağlantısı olmayan dilediğim yerde interneti özgürce kullanabiliyorum. Siz de dilerseniz Turkcell İnternet paketlerini inceleyebilir, size en uygun olana karar verebilirsiniz. Hayata bağlanmak için...

21 Şubat 2014 Cuma

GÜNÜN SANATÇISI #12#

Güzel bir Cuma gününde daha karşınızdayım. Geçen hafta kısa süreli bir unutma yaşadığım bu güzel yazı dizisini yazmadan edemedim ne kadar hasta da olsam. Evet malum salgın beni de yakaladı sonunda, gribim hastayım nefes alamıyorum ama şimdi konumuz bu değil, konumuz Bugünün Sanatçısı...
Bugünün sanatçısı, yarı hayvan yarı insan portreleri hazırlayıp bize gerçeküstü genetik portreler sunan fotoğrafçı ve grafik tasarımcı Ulric Collette. Mitoloji benzeri, hayali varlıklar ortaya koyan Ulric, hayvan ve insan geçişlerini vardiya şeklinde bir dönüşüm olarak nitelendiriyor. 
 
 
 
 
Ulric Collette'in oldukça etkileyici olan diğer eserlerini incelemek için buraya tıklayabilirsiniz. Bu zamana kadar bloguma konuk olan diğer Günün Sanatçısı yazılarına ise buradan ulaşabilirsiniz. Mutlu haftasonları...

20 Şubat 2014 Perşembe

KORELİ LİSE ÖĞRENCİLERİNİN MUHTEŞEM YILLIK FOTOĞRAFLARI

Her okulda sene sonunda yıllıklar hazırlanır biliyorsunuz ki. Koreli öğrencilerin yıllık fotoğraflarının bizimkilerden tek farkı daha renkli olmaları, dersem inanmayın tabii :) 
Koreliler niye böyleler bilmiyorum ama sabah sabah çok güldüm bu fotoğraflara. Sizin de yüzünüz gülsün, gününüz güzel başlasın güzel geçsin istedim :) Hepinize mutlu günler...

*Fotoğraflar TodayHumor sayfasından alınmıştır.

17 Şubat 2014 Pazartesi

I LOVE INSTAGRAM I HATE MONDAYS *29*

Uykusuzluktan gözlerimin yandığı, keyfimin kaçtığı bir Pazartesi'den daha merhaba. Umarım sizin Pazartesi'niz benimki gibi değildir. Bu ara yeni bir alana daha giriş yaptığım için blogla pek ilgilenemiyorum. Bulduğum ilk boş vakitte de yazıyorum zaten. Bu yazıyı da bu nedenle fazla detaylandıramayacağım. İşte bugünün Instagram fotoğrafı:
Ocak ayı boyunca aktiviteden aktiviteye koşan biz, bu ayı da boş geçirmiyoruz. Tiyatro için biletlerimiz çotkan hazır fakat bale ve opera için bilet bulmak gerçekten zor. Bizim gibi 1 ay önceden almalısınız. Giselle balesini dört gözle bekliyorum ve çok merak ediyorum. Beni Instagram üzerinden takip etmek isterseniz buraya tıklayabilirsiniz. Yakın bir zamanda Instagram üzerinde bir yarışma da düzenleyeceğim. Hepinizi beklerim. Diğer Instagram yazılarım içinse buraya lütfen. Sevgiler...

16 Şubat 2014 Pazar

LİLA KUTU ŞUBAT AYI

Geçtiğimiz Perşembe günü Şubat ayının Lila kutusu elime geçti. Fiyatı 19 TL'den 39 TL'ye yükseldiği için ayrı bir heyecanla bekledim bu ayın kutusunu. Bu fiyata bu ürünlerin değip değmeyeceğine birlikte karar verelim.
Sevgililer günü münasebetiyle bu ayın kutusu çok tatlı bir kırmızı idi. İçi de dolu dolu...
Genel olarak kutudan çıkanlar bunlar. Yakından bakalım neler varmış:
İlk olarak kutudan Nyx Lip Gloss çıktı. Ben şansıma düşen rengi sevdim. Daha önceden de denediğim bir marka idi.Fiyatı 20 TL imiş. Skin79 BB Krem daha önceden bilmediğim bir ürün. Bu zamana kadar sadece Rimmel'in BB kremini denedim ondan da memnun kalmadım. Bu nedenle bu ürün beni çok heyecanlandırdı. Bakalım bunu beğenecek miyim? 5 gr'lık bu BB kremin fiyatı ise 10 TL. Marvis diş macunlarını mutlaka duymuşsunuzdur. Bu ürün beni hiç heyecanlandırmadı açıkçası. Mutlaka denemem gerek dediğim bir ürün değil. 75 ml'si 22 TL imiş. Seyahatlerde taşıması kolay olur diye kenara ayırdıklarımdan. Prestige Wonder Gloss'u daha önce denememiştim. Görür görmez vuruldum. Rengi tam benim tarzım. Fiyatı da 23 TL imiş.
Bu haftanın sürpriz ürünlerinden biri bu makyaj çantası imiş. İçinden ayna cımbız ve törpü çıktı. Çok sevimliler. Fillast cilt bakım ürünlerini katalog şeklinde eklemiş bu ayın Lila kutusuna. Daha önce denememiştim bu markayı da. O kadar minik numuneler ki denesem de bir şey anlamayacağım muhtemelen. PCO kırışıklık önleyici göz maskesi son dönemlerde gözleri yorgunluktan pes eden bana iyi gelir umarım. 
Ve kutudan çıkan son dörtlü. Toni&Guy Kuru Şampuan kutudan çıkan beni en mutlu eden ürün. Deneme fırsatım olmamıştı, en kısa sürede deneyeceğim. Fiyatı 250 ml'liği 40 TL. Koroplast Pişirme Kağıdı sürpriz ürün imiş. Kutuda ne işi var anlayamadım :) Down Under Natural's Argan yağı içeren vücut losyonu da denemeye değer ürünlerden. Fiyatı 19 TL. Ve son olarak Activar Onarıcı Göz kremi de gözaltı morluklarını ve şişliklerini gidermede yardımcı imiş. Genetik gözaltı morluğu sorunu olan ben hemen deneyip işe yarayıp yaramadığını yazacağım. Fiyatı 15 ml'si 150 TL. Kutudan bu ay çıkanlar bunlar. Çok çok mutlu olmasam da gelecek ay da satın alıp göreceğim. Gelecek ay devam edip etmeyeceğime karar vereceğim Lila kutu ile. Siz neler düşünüyorsunuz? Değer mi değmez mi fikirlerinizi öğrenmek istiyorum. Şimdiden mutlu haftalar...

15 Şubat 2014 Cumartesi

IPHONE UYGULAMALARI #4# FLAPPY BIRD

Bir süre ara verdiğim Iphone uygulamaları yazı dizisine yeni ve popüler bir uygulama ile devam edeyim dedim. Son dönemlerde kendinden bolca bahsettiren Flappy Bird oyunu. Angry Birds'den sonra bir kuş oyunu daha dünyanın gündemine oturdu. 
Son zamanlarda indirme rekorları kıran bu oyunun en önemli özelliği sinir bozucu olması. Bu da oyuncular da hırsı tetikliyor. Böylece elinizden bırakmanız mümkün olmuyor. Öyle ki bir çok oyunda oldukça başarılı olan ben bir haftadır oynuyorum ve en fazla 5 puan alabildim :)
Oyundaki amaç ekrana tıklayarak kuşu havada tutmak ve gelişigüzel dizilmiş borular arasından geçirebilmek. Oyun böyle anlatıldığında oldukça basit duruyor ta ki oynayana kadar.
Ekrana tıklamayı kestiğiniz anda kuş alçalarak çakılıyor fotoğrafta gördüğünüz gibi :) Flappy Bird'ün geliştiricisi Vietnamlı Dong Nguyen aslında oyunu boş zamanlarda kafasını dağıtmak için geliştirmiş. Ve insanlarda bu denli bağımlılık yapması onu da çok şaşırtmış. Ve geçtiğimiz günlerde medya ve hayran baskısından bunalan Dong Nguyen aynı zamanda insanlarda bağımlılık yapan bir oyun geliştirmek istemediğini belirterek oyunu geri çekti. Artık oyunu cep telefonunuza indirmeniz mümkün değil. Fakat oyun bağımlıları buna da bir çözüm bulup oyunu web ortamında oynamaya dönüştürdüler. Dediğim gibi eğer daha önce bu oyunu telefonunuza indirmediyseniz fakat oynamak istiyorsanız örneğin buradan oynayabilirsiniz. Oyun bu kadar popüler olunca hileleri de bulunmuş tabii. Ben denemedim fakat bu konuyla ilgili bir çok video var. Aşağıdaki de onlarda biri:
Ben yukarıdaki videodaki gibi oturup hile yapmak için uğraşmam açıkçası. Belki merak edenleriniz vardır ama. Ben kendi halimde 5 puan skorumu geçmeye çalışıyorum. Siz oynuyor musunuz ve skorunuz kaç merak ediyorum. Hepinize iyi eğlenceler :)

13 Şubat 2014 Perşembe

THE LEGO MOVIE 2014

Legoseverler ve animasyon severlerin merakla beklediği Lego filmi 7 Şubat Cuma günü vizyona girdi. Cuma günü başka bir yere davetli olduğumuz için gidemediğimiz filme Cumartesi günü gittik hemen. "Animasyon filmleri sadece çocuklar izler" mantığı bizim ülkemizde malesef çok yaygın. Hem bir legosever hem de bir animasyon sever olarak bu tip filmleri dublajlı izlemek zorunda kalmak her ne kadar beni üzse de, el mahkum. Bu nedenle Lego Filmini de dublajlı olarak izlemek zorunda kaldık.
Filmin dublajlı olmasının size ne zararı var diye düşünenler için, karakterleri seslendirenler arasında Morgan Freeman ve Liam Neeson gibi ustaların yer aldığını söyleyebilirim. Ve evet biz onların seslendirmelerini duyamadık :( Filme geçecek olursak, film kesinlikle bir çocuk filmi değil. Bir çocuğun anlamasının mümkün olmadığı detaylar ve ince espriler var. Aynı zamanda bu filmi izleyenlerin az biraz sinema bilgisi de olursa tadından yenmez. Çünkü filmdeki bir çok karakter bir çok filme göndermelerde bulunuyor. Baş karakter Emmet'in Matrix göndermeleri gibi :)
Filmin benim bildiğim kadarıyla 3 tane orjinal trailer'ı var. Hepsini izlemeye doyamadım açıkçası. 
Eğer vaktiniz varsa şu an vizyonda olan izlenmesi gereken filmlerden. İçi boş çocuk filmlerinden değil kesinlikle. Bu haftasonu için güzel bir etkinlik olabilir. Şimdiden iyi seyirler...

12 Şubat 2014 Çarşamba

HEDİYE ÇEKİLİŞİ: ÖZLEMİN KURABİYE DÜNYASI KAZANANI BELLİ OLDU!

Sevgililer günü için başlatıp Özlemin Kurabiye Dünyası ile gerçekleştirdiğimiz çekilişin kazananı belli oldu! Sabahki diğer çekilişi random.org çalışmadığı için başka bir siteden gerçekleştirmiştim fakat o zamandan bu zamana random düzeldi bile :) Ben de çekilişi random.org üzerinden gerçekleştirdim. Ek haklarla birlikte 29 kişilik bir liste oluştu çekiliş için. Bu 29 kişilik listeden bakın kazanan kimmiş:
Kazanan ek hakkıyla birlikte 2. sırada yer alan Aras Görkem Başkaya. Kendisini tebrik ediyor, kazandığını hemen maille iletiyorum. Kazanamayanlar da üzülmesin lütfen. Gelecek haftaiçinde yepyeni bol hediyeli bir çekilişle yeniden karşınızda olacağım. Sevgiyle kalın. Görüşmek üzere...

HEDİYE ÇEKİLİŞİ: KURABİYE CANAVARI BUTİK PASTA TASARIM KAZANANI BELLİ OLDU!

Sevgililer Günü için başlattığımız Kurabiye Canavarı Butik Pasta-Tasarım sponsorluğunda düzenlediğimiz çekilişin kazananı belli oldu! Normalde çekilişi random.org üzerinden yapacaktım fakat şu an random.org çalışmıyor ne hikmetse :) Bu nedenle çekilişi www.wmaraci.com üzerindeki Çekiliş aracı ile yaptım. Ek haklarla birlikte 20 kişi vardı listede. Ve işte kazanan:
Evet, kazanan Yaseminniey Krsygt ismiyle takipçim olan Nurgül Karış. Kendisini tebrik ediyor, en kısa sürede iletişim bilgilerini mail adresime bekliyorum. Mail adresim esraersal1@gmail.com Yeni, bol hediyeli, musmutlu çekilişlerde yeniden görüşmek dileğiyle, katılan herkese kocaman sevgiler...

11 Şubat 2014 Salı

KÜBA SİRKİ - MASLAK TİM SHOW CENTER

Geçen sene benim için oldukça şanslı bir seneydi her anlamda. Cuma günü gösterdi ki bu sene de öyle geçecek :) Facebook başında öyle bakınırken Sinema Tv'nin bir yarışma düzenlediğini ve sorduğu soruya ilk cevabı veren kişinin Küba Sirki'ne katılım hakkı kazandığını okudum. Sayfaya tıklamıştım ki soru soruldu cevabı verdim ve kazandım :) Pazar günü Maslak Tim Show Center'da saat 15:00'de Küba Sirki'ne katılım hakkı kazandık, ben daha önce hiç sirke gitmemiştim bu yüzden gitmek istedim. Şiddetli Clownophobiam olduğu için açıkçası gitmeden önce çk düşündük fakat kendimi zorlayıp yola çıktık sonunda. Gitmişken siz de tadımlık seyredin istedim ve kısa kısa videolar da çektim.
Küba Sirki 18 sanatçı, 7 grup ve 14 farklı numarayla sahne aldı. Fakat açıkçası ne izleyiciden gerekli alkışı alabildi, ne de benim bir sirkten beklediğim beklentiyi karşıladı.
Açıkçası evde Yetenek Sizsiniz'i izlerken neden bu kadar yeteneksiz bir halkız diye düşünüyorduk ki, Küba Sirkinde sahnede gördüklerimiz Televizyon showunda gördüklerimizden pek de farklı değildi.
2 saatlik gösteri boyunca biraz olsun ilgimi çeken tek şey bu ne alakaysa Afrika dansıyla bütünleştirilmiş ateş gösterisi oldu.
Gösteri bu gördüklerinizden ibaret. Ayrıca gösterinin arkasında belki de muhteşem bir orkestra var fakat çaldıkları yemek müziğiyle bu gösteri izlenmiyor malesef. İnsan hiçbir heyecan hissetmiyor. Eğer gitmeyi düşünenleriniz varsa bence 100 TL bilet parası vermeye değmez. Benden söylemesi….

10 Şubat 2014 Pazartesi

I LOVE INSTAGRAM I HATE MONDAYS *28*

Güzel bir haftasonundan sonra herkese mutlu haftalar… Bu haftasonuda hem dinlenmeli hem gezmeli ortaya karışık bir haftasonuydu benim için :) Cumartesi akşamı Lego filmini izlemeye gittik. Bugünün Instagram fotoğrafı da Lego filmine ait.
Legolara ait her şeyi sevdiğim gibi filmini de sevdim. Çok mutlu oldum izlerken. İzleyenleriniz var mı bilmiyorum, varsa beğendiniz mi yorumlarınızı bekliyorum.
Bu da size bonus olarak en sevdiğim Lego minifigürlerden :) Yakında sahip olduğum 50'den fazla lego minifigürü seri haline getireceğim. O zaman onları da daha detaylı görmüş olacaksınız. O zamana kadar instagram üzerinden paylaştığım lego fotoğraflarıma bakmak için buraya tıklayabilirsiniz. Hepinize yeniden mutlu haftalar...

8 Şubat 2014 Cumartesi

MICHELANGELO - İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

Geçtiğimiz Perşembe günü akşamı, daha önce de bilet aradığım fakat bulamadığım oyuna, Michelangelo'ya, bilet bulunca kendimizi Üsküdar Tekel Sahnesi'nde bulduk. Irmak Bahçeci'nin yazdığı Saydam Yeniay'ın yönettiği oyun 2 perdeden oluşuyor ve yaklaşık 2 saat sürüyor.
Michelangelo'nun Roma'daki Sistine Şapeli'ni resmedişini bitirmeden önceki son birkaç haftayı anlatıyor oyun. Sanatçının sanatıyla iktidar arasındaki çatışmaları, dahilik ile delilik arasındaki gelgitlerini ve güvensizliklerini anlatıyor oyun. 
Oyun hakkında genel fikirlerimi belirtmem gerekirse, devlet tiyatrosunda oyun izleyeli gerçekten çok uzun zaman oldu. Özlemişim evet… Her ne kadar özel tiyatrolara daha çok destek verilmesi gerektiğini düşünsem de malesef devletin kaynaklarına sahip olmadıkları için oyunlar da o kadar görkemli olmuyor. Bu oyunda, Michelangelo'yu canlandıran Ali Atilla Şendil'in oyunculuğu tek kelimeyle hayranlık uyandırdı. Sanatçının içinde yaşadığı gel-gitleri köpürtüşü izleyiciye öyle bir yansıdı ki zaman zaman acılar içindeyken zaman zaman da hırsa büründük. 20 oyuncunun yer aldığı oyunda her oyuncu fazlasıyla rolünün hakkını verdi bence. Oyunun ortalarında, üniversitede yakın arkadaşlarımdan birinin abisi Sevgili Çetin Demir'i de Guido rolünde görünce hem şaşırdım hem mutlu oldum :) Devlet tiyatrolarının özel tiyatrolardan en büyük avantajı ödenekler nedeniyle tabiki de dekor oluyor. Michelangelo oyununun dekoru gerçekten olması gerekenin en iyisiydi. Bölüm bölüm sergilenen sanatçının hayatına dekorda canlanan eserleri de destek sağladı. Michelangelo ve sanatıyla ilgili yeterli bilgisi olmayan izleyiciler için de faydalı olduğuna eminim. 
Oyun boyunca dahilik boyutundaki yeteneğinin yalnızlaştırdığı Michelangelo, kilise tarafından deli sıfatından kurtulamadı. Fakat kendisinin de dediği gibi bıraktığı eserler, ortaya koyuyor deli mi dahi mi olduğunu. Vaktiniz ve uygun şartlarınız olduğunda gidip görebileceğiniz Pieta, Davut Heykeli ve Kıyamet Günü Tablosunun size hissettirdikleri de bu yöndeki düşüncelerinizi yönlendirecektir. Pieta'yı Roma'da ilk gördüğüm anda hissettiklerimi tarif etmem zor... Oyunda da dile getirildiği gibi "Bu eserlere bakmaktan insanların boynu tutulacak…"
Eğer hala gitmediyseniz ve gitmek istiyorsanız, buradan bilet alabilirsiniz. Sanata ilginiz hiç kaybolmasın...

7 Şubat 2014 Cuma

GÜNÜN SANATÇISI #11#

Kabul ediyorum, unuttum! Bugün Cuma ve Günün Sanatçısı yazı dizisinin gününün bugün olduğunu unuttum :) Ama hemen hazırladım belki de bekleyenler vardır bu yazı dizisini diye. Her ne kadar yorum yapmadığınız için orada olup olmadığınızı bilemesem de :(
Bugünün sanatçısı Michal Chelbin. Chelbin'in portrelerini diğer bir çok fotoğrafçıdan ayıran en önemli şey, çekim mekanının hapishaneler, modellerin ise mahkumlar olması. Ukrayna ve Rusyada 7 farklı cezaevinde çektiği fotoğraflardaki mahkumların suçları hırsızlıktan cinayete kadar değişiyor.
 
 
 
 
 
Chelbin'in fotoğraflarında kullandığı perspektif ve ışık beni çok etkiledi. Dolu dolu, hüzün içeren fotoğraflar bunlar. Siz nasıl buldunuz, neler hissettiniz?

5 Şubat 2014 Çarşamba

HAFTASONU AKTİVİTESİ - STOMP

Pazartesi günkü Instagram yazımda kısaca bahsetmiştim size haftasonu ne yaptığımızdan. Detayları yazmak için ancak vakit bulabildim. Biz geçtiğimiz Cumartesi günü, bir medya kuruluşunun davetlisi olarak, birbirinden farklı aletleri müzik enstrümanına dönüştürerek kullanan, dünyayı kasıp kavuran Stomp'u dinlemeye gittik.
Stomp, gösterilerinde müziği, dansı ve tiyatroyu bir arada kullanan, hiç konuşmasalar da ilgiyi kaybetmeyen hiperaktif bir grup. Günlük hayatta bolca kullanılan kibrit çöplerinden, süpürgelere, şişelerden, tükenmez kalemlere kadar bir sürü farklı objeyi gösteri boyunca kullanıyorlar. Aslında gösteride çekim yapmak yasak fakat siz de tadımlık görebilin diye kısa birkaç video çektim :)
1991 yılında İngilterede kurulan grubun kurucuları Luke Cresswell ve Steve McNicolas. İşin ilginç kısmı şu ki ekipteki hiç kimse perküsyon dışında profesyonel bir enstrüman çalmıyor. Ekibin kendi içindeki etkileşimleri sizin de 1 saniye bile sıkılmadan izlemenizi sağlıyor. Ayrıca dikkatinizin dağılmaya başladığını düşündüğünüz anda ekipten biri hemen sizi de ritme dahil ediyor.
Biz salon olarak her ne kadar ritme pek ayak uyduramasak da Stomp ekibi bizi oldukça etkiledi. Yetenek nediri sorgularsak eğer gün içinde kullandığımız en alakasız aletlerden bile bu ritimleri yakalayan bir ekip yetenek nedirin cevabı olur.
1 saat 45 dakika süren bu etkileyici ve neşeli gösteri de ara verilmiyor ve etkinlik sömestr tatili boyunca Ankara ve İstanbulda sergilenmeye devam edecek. Bence güzel ve izlenesi bir gösteri. Eğer gitmeyi düşünürseniz buradan bilet alabilirsiniz. Yeni etkinlik yazılarında görüşmek üzere :) Mutlu kalın...

3 Şubat 2014 Pazartesi

I LOVE INSTAGRAM I HATE MONDAYS *27*

Yine yoğun bir Pazartesi'den daha herkese günaydınlar. Haftasonunuz nasıl geçti bilmiyorum ama bu soğuk havalarda insanın canı pek de dışarı çıkmak istemiyor değil mi? En azından bizim istemiyor :) Bu haftasonu için hiçbir planımız yoktu ve Cumartesi günü miskin miskin evde otururken yine bir son dakika etkinliği çıktı karşımıza: dünyayı kasıp kavuran Stomp. Bugünün Instagram fotoğrafı da Stomp'a.
Acun medya davetlisi olarak gittiğimiz gösterinin detayları gün içinde blogta olacak. Detayları merak edenler bir süre daha beklemeliler. Detayları beklerken dilerseniz diğer Instagram yazılarıma buradan ulaşabilirsiniz. Mutlu haftalar...