3 Aralık 2013 Salı

AÇLIK OYUNLARI - ATEŞİ YAKALAMAK FİLM ELEŞTİRİSİ

Pazar günü evde oturmaktan bunalıp biraz yürümek için dışarı çıktığımızda, havaların buz gibi olması nedeniyle, malum kış eğlencemize geri dönelim dedik. Rexx sinemasına gidip filmleri incelediğimizde içlerinde en izlenebilir olanın Açlık Oyunları - Ateşi Yakalamak olduğuna karar verdik. 18:15 seasnsına bilet aldık ve başladık filmi izlemeye.
Öncelikle belirtmeliyim ki serinin ilk filmi ne kadar aksiyon içeriyorsa ikinci filmi o kadar ideoloji içeriyor. İlk filme göre aksiyon sahneleri çok çok daha az. Fakat bu ikinci film, ilk film kadar aksiyona boğulmuş, uyduruk Twilight filmleri gibi değil. Daha mesaj içerikli. Suzanne Collins'in kitap serisini okumadım fakat okuyanlardan duyduğuma göre, film kitabın yanında çok sönük kalıyormuş. Kitapta anlatım daha sert ve şiddet içerikliyken film öyle değil. Sanıyorum bu da filmin vizyonda +18 sınırına zorlanmaması için yapılmış. 
Filmi henüz izlemeyenleriniz vardır diye spoiler vermek istemiyorum ama izlerseniz siz şaşırır mısınız bilmiyorum ama sonunda biz hiç şaşırmadık. Yine de film, serinin ilk filmindeki gibi aksiyon sahneleriyle boğulmayıp daha çok sistemi eleştiren bir metin ve olay örgüsü üzerine kurulmuş. Sanki film gitgide daha iyi oluyor gibi fakat bunu bilmemizin tek yolu final filmini de izlemek. Onun için biraz daha beklememiz gerekiyor tabiki. Film Hobbit gibi, hiçbir olay örgüsüyle sonlanmayıp sanki film uzun gelmiş de buradan keselim denmiş gibi bitiyor. Bu tip sonlandırmalardan hiç hoşlanmıyorum ve sanki seyirciye, konuyu böyle ortada bıraktık ki bir sonraki filme de gelesin der gibi maddi kaygılar taşıyor. Açıkçası serinin son filmini izleyip izlemeyeceğime, o dönem karar vereceğim. Siz izlediniz mi filmi ve nasıl buldunuz çok merak ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum. Sevgiler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız benim için önemli. Teşekkürler