Biliyorsunuz normalde filmler vizyona genellikle Cuma günleri girer, Noah filmi yani Nuh: Büyük Tufan filmi her ne hikmetse geçtiğimiz Perşembe günü vizyona girdi ülkemizde. Uzun zamandır beklediğimiz ve merak ettiğimiz filmlerdendi Noah. Bir çok Müslüman ülkede yasaklanması acaba bizde de yasaklanacak mı sorularını uyandırırken zihnimizde, film sessiz sedasız giriverdi vizyona.
En sevdiğim, tarzını en beğendiğim yönetmen olan Darren Aranofsky yönetti bu filmi. Açıkçası bende filmi izleme isteği uyandıran en önemli nedendi bu. Ne var ki film beni bir çok açıdan hayalkırıklığına uğrattı. Imdb puanı olan 6,6'yı malesef hakediyor film.
Öncelikle Russell Crowe kesinlikle oyunculuğunu beğendiğim izlemekten zevk aldığım oyuncular arasında değil. Fakat bu filmde beni şaşırtan ender şeylerden biri oldu kendisi. Ondan beklemeyeceğim kadar başarılı bir performansla çıktı karşımıza ve şahsen beni oldukça şaşırttı. Tanrının elçisinden aile babası portresine geçişi duygusal olarak çok etkileyiciydi aynı zamanda yaşadığı ruhsal gelgitleri de çok başarılı yansıttı.
Filmde görür görmez bana "Amaaan be!" dedirten bir başka şey de Ila karakterini canlandıran Emma Watson. Görür görmez bu kadının bu filmde ne işi var yahu? dedirtti bana açıkçası. Ila karakterinin romantik öğeleri desteklemesi için filme dahil edildiği gün gibi ortadayken bir de bu rolü Emma Watson'a vermek tam bir fiyasko olmuş.
Film Aronofsky'nin baskı altında olduğunun kanıtı gibi. Yönetmenin daha önceki filmlerine ve tarzına oldukça ters olsa da yaradılışa dair bir film daha eklenmiş oldu Dünya Sinema listelerine. Yine de bu filme çok büyük beklentiler içinde gitmeyiniz. Benden söylemesi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız benim için önemli. Teşekkürler