Daha önceki yazımda da bahsettiğim gibi Etgar Keret'a rastgele raflar arasında gezinirken denk gelmiş, denemek istemiş ve çok sevmiştim. İlk okuduğum kitabı, blogu takip ediyorsanız hatırlıyorsunuzdur, Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şöförü idi, değerlendirme yazısı burada. Satın aldığım ilk kitabını çok beğenince, hemen 2-3 kitabını daha satın aldım. İçlerinden okumak için ilk seçtiğim ise Gazze Blues oldu. Bu yazarın 2009 yılında Filistinli yazar Samir El-;Youssef ile yazdığı kitabı. Ben ise ilk olarak 2010 basımı kitabını okudum :)
Kitabın ismine bakıp, her ne kadar savaşın iki yakasının paylaşımlarına dair öyküler göreceğinizi umsanız da, iki yazarın ortak noktada buluştuğu öyküler yok kitapta. Etgar Keret'in öykülerinde, okuduğum diğer kitabının değerlendirmesinde de bahsettiğim gibi, gerçeküstülüğün gerçekliğine rastlıyorsunuz. O kadar gerçeküstü ama o kadar gerçek ki. Bu kitabında da beni çok etkileyen, vurucu bir öyküsü var. İsmi "Müthiş Yapıştırıcı" Şöyle diyor:
"Kitap kulesinin üstüne çıkıp öptüm onu. Dilini dilimde hissettim. Ayağımın altındaki kitaplar devrildi ama havada kaldım, bir tek dudakları tutuyordu beni."
Bu kitaptan sonra da Etgar, diğer kitaplarını okuma hissi uyandırdı bende....
Samir El Youseff ise kendi gerçekliğinden esinlendiğini tahmin ettiğim tek bir öykü yayınlamış kitapta. Etgar gibi, farklı bir üslubu olmasa da okurken sıkılmayacağınız bir öykü ile yer alıyor. Yine bitti bir Etgar Keret kitabı daha. Şu an kitap fuarından ucuz diye aldığım Aynı Yıldızın Altında kitabını okuyorum. Onun hakkındaki değerlendirmelerim için sanırım biraz daha beklemeniz gerekecek. Yakında görüşmek üzere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız benim için önemli. Teşekkürler